YANILMIŞIM
Habersiz uçup gitmekten
korkuyorum…
Arkamdan dökülen gözyaşların
hakkını nasıl öderim bilemiyorum.
Uzunca bir süre sonra
sevdiklerimin habersiz uçuşunu izlemek korkutuyor beni…
Ardımdan damla damla
dökülüşlerini gören çaresiz gözlerim,
damla damla serinletiyor kirpiklerimi.
Hakkını veremediğim
sözlerin, düşünüp de soramadığım
cümlelerin içine gömülmüşüm, tek fark
aramızda kara toprağın olmasıymış meğer…
Soruların cevaplarını eksik
verirken, eksik kıldığım namazlarım geldi aklıma.
Evet hak etmiştim, kolay sandım, erteledim durdum.
Rabbim affeder deyip günaha
girdim.
O kadar ağır, o kadar yıpratıcı
ve o kadar da acımasız olan bu duygu Rabbimle arama duvar örmeye çekinmiyordu
bile.
Dünyalığın dünyada kaldığını
kafama iyice sokuşumun üstüne gökten inen azap perdelerini araladı gözlerim…
Dur diyen gözlerim, yanmaya
hazırlanan bedenim, harama uzanan ellerimin yalvarışlarını duymaz oldum...
Ölenle ölünmez derler sanki
yaşayanlar ölü değilmiş gibi.
Taputumun üstündeki çiçekler
battı gözüme rengarenk hepsi, kabrimin
karanlığı bastırır bu renkleri.
Alın geri götürün diyemeden
gölgeleri süzüldü kaldırımlardan…
Taputumu taşıyacak dört kişi bile
bulamayacak kadar boş yaşamışım, öbür yaşamda görüşmek üzere, taputumu
donattığınız çiçeklerin yanışını izlemek üzere…
Toplam 0 Yorum